Kültür

Ayasofya Hakkında Bilinmesi Gereken 12 İlginç Bilgi

Ayasofya, Bizans imparatoru 1. Justinyen tarafından 532-537 yılları arasında inşa ettirilen bir patrik katedralidir.

Osmanlı Devleti’nin İstanbul’u fethinden sonra uzun yıllar cami olarak hizmet veren Ayasofya, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Bu yazımızda Ayasofya ile ilgili bilinmesi gereken önemli ve ilginç bilgileri sizler için derledik.

1) Ayasofya Kelimesi Tanrının Kutsal Tapınağı Anlamına Gelir.

Ayasofya’nın kelime kökenine baktığımız zaman Sofya kelimesi Yunanca “bilgelik” anlamına gelir. Aya kelimesi “ kutsal ya da ilahi” demektir.

Yani Ayasofya “kutsal bilgelik” anlamına gelir. Yunanca tam adı Naos tēs Hagias tou Theou Sophias’tır. Türkçe anlamı “Tanrının Kutsal Tapınağı” dır.

2) Ayasofya Aynı Alanda İnşa Edilen Üçüncü Kilisedir.

İlk kilise Greatλη Ἐκκλησία, “Büyük Kilise” anlamına gelen Megálē Ekklēsíā olarak biliniyordu. Bu kilise 404 yılında yandıktan sonra ikinci kilise II. Theodosius’un emriyle inşa edildi.

Ancak bu kilise de ilkiyle aynı kaderi paylaştı. İmparator 1.Justinyan’a karşı başlatılan Nika isyanı zamanında ikinci kilise de yakılarak yıkıldı. İsyanın ardından 532-537 yılları arasında aynı yerde Ayasofya inşa edildi.

3) Ayasofya Rekor Sürede İnşa Edilmiştir.

Paris’te Notre Dame Katedrali’nin inşası yaklaşık yüz yıl alırken, Ayasofya rekor sürede inşa edilmiştir. 5 yıl, 10 ay ve 4 gün. Böyle bir kilise inşa etmek için 10.000’den fazla kişinin çalışması gerektiği söylenmektedir.

4) Ayasofya’nın Tasarımını İsidore ve Anthemius Adlı Matematikçiler Yapmıştır.

İmparator I.Justinyan Ayasofya’nın tasarımı için mimarlar İsidore ve Anthemius’u görevlendirmiştir. İsidore daha önce

İskenderiye Üniversitesi ve Konstantiniye’de ders vermiş fizikçi ve matematikçidir. Anthemius ise matematikçi ve geometrisyen olarak bilinmekteydi.

5) Ayasofya’yı İnşa Etmek İçin Kullanılan Malzemeler Bizans İmparatorluğu’nun Farklı Yerlerinden Temin Edilmiştir.

Kilisenin yapımında kullanılan sütunlar Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Efes Artemis Tapınağı’ndan, büyük taşlar Mısır’dan, siyah taşlar Boğaz’dan, sarı taşlar Suriye’den ve yeşil mermerler Tesalya’dan temin edilmştir.

6) Sekizinci ve Dokuzuncu Yüzyıllarda Yaşanan İkonoklazm Dönemi, Ayasofya’dan Birçok Mozaik ve Resmin Kaldırılmasına Yol Açtı.

İkonoklazm, bir kültürün kendi dini ikon ve diğer sembollerine ya da anıtlarına dini ya da politik güdülerle planlı saldırısıdır.

İkonoklazm belirli aralıklarla Bizans İmparatorluğu’nda gerçekleştirilmiştir. Bu durum Ayasofya’dan birçok mozaik ve resmin kaldırılmasına yol açtı.

7) 29 Mayıs 1453’te Yapılan İstanbul’un Fethiyle Birlikte Camiye Dönüştürülmüştür.

Osmanlı İmparatorluğu 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethetmiştir. Fetihten hemen sonra padişah Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’nın restore edilerek camiye dönüştürülmesini emretmiştir.

8) Camiye Dönüştürülürken Kendine Özgü Mimari Tasarımı Korunmuştur.

Ayasofya camiye dönüştürülürken içindeki çok sayıda fresk ve mozaik korunmuştur. Bir mihrap, minber ve abdest için bir çeşmenin yanı sıra her biri 60 metrelik 4 minaresi dışarıya eklenmiştir.

Ayrıca bir okul, mutfak, kütüphane, türbeler ve padişah kulübesi yaptırılmıştır.

9) En Yoğun Restorasyon Dönemini Sultan Abdülmecid Zamanında Yaşamıştır.

Sultan Abdülmecid bu restorasyon için mimar kardeşler Gaspare ve Giuseppe Fossati’yi görevlendirmiştir. Restorasyon, 1847-1849 yılları arasında sekiz yüz işçi tarafından tamamlanmıştır.

Kubbe ve tonozları birleştirilmiş, sütunları düzleştirilmiş ve binanın dış ve iç dekorasyonunu revize edilmiştir.

10) Ayasofya 1 Şubat 1935’te Atatürk’ün Emriyle Müzeye Dönüştürülmüştür.

Ayasofya, 1 Şubat 1935’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından müzeye dönüştürülene kadar yaklaşık 500 yıl boyunca İstanbul’un ana camisi olarak kalmıştır.

11) 1520 Yılına Kadar Dünyanın En Büyük Katedrali Olarak Kalmıştır.

1520’de Sevilla Katedrali’nin inşasına kadar dünyanın en büyük katedrali olarak kalmıştır.

12) Ayasofya Eşsiz Tasarımıyla Antik Mimarinin En Önemli Yapıtlarındandır.

Ayasofya, mimarlık tarihini değiştirdiği söylenen çok büyük bir kubbe ile tasarlanmıştır. Kubbenin tabanındaki kırk pencere bulunmaktadır.

İbadetçilerin oturduğu alana yansıyan mistik ışığının güzelliği ile ünlüdür. Ayasofya’nın tasarımının eşsiz karakteri, antik mimarinin en iddialı anıtlarından ve Bizans mimarisinin üstün şaheserlerinden biri olduğunu gösterir.

Melike Cezayiroğlu

Hacettepe Üniversitesi'nde Pazarlama Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Sosyal Medya Pazarlama Uzmanı olarak bir ajansta görev almıştır. 2020 yılından itibaren Webional ve Seotional içerik sitelerinde Dijital İçerik Yöneticisi olarak görev almaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu