Yunan Mitolojisi

Işık ve Sanat Tanrısı Apollon (Phoibos)

Tanrı Apollon, birçok şeyin tanrısıdır ve bu özelliği onu Yunan mitolojisinin en önemli tanrılarından birisi yapmıştır. Işığın, güneşin, müziğin, sanatın tanrısıydı.

Apollon’un efsaneleri halk arasında çok sevilen bir tanrı olduğunu göstermektedir.

Bu yazımızda Yunan mitolojisi ışık ve müzik tanrısı Apollon hakkında tüm merak edilen bilgileri derledik.

Apollon Ne Tanrısıdır?

Apollon, Yunan mitolojisinde ışığın, müziğin, güneşin, sanatın, doğruluğun, farelerin, kurtların, bilginin tanrısıdır.

Karanlık nedir bilmeyen ışık tanrısı, yalan nedir bilmeyen doğruluk tanrısı olarak bilinir. Aynı zamanda kehanet tanrısıdır.

Gümüş yayın efendisidir ve okçu tanrı olarak da bilinir.

İnsanlara iyileştirme sanatını Apollon öğretmiştir.

Güneş tanrısıdır fakat Yunan mitolojisindeki asıl güneş tanrısı Helios’tur.

Apollon Nerede Doğdu?

Apollon Delos adasında doğmuştur. Delos adası Ege denizinde Mykonos adasının yanında bulunan küçük bir kayalık adasıdır.

Apollon’un annesi Leto ve kız kardeşi Artemis de Delos adasında doğmuştur.

Apollon (Phoibos) Kimdir?

Apollon, Zeus ve Leto’nun oğludur. Tanrıça Artemis onun ikiz kız kardeşidir. Tanrılar içinde en Yunan tanrı olarak bilinirdi.

Olimposluları altın liriyle eğlendirirdi. Çok uzaklara ok atabilirdi ve gümüş yayın efendisiydi. Hastaları iyileştirirdi ve iyileştirme sanatını insanlara ilk öğretendi.

Parnassos dağının yamaçlarında Delphoi adında bir tapınağı vardı. Delphoi, dünyanın ortası olarak biliniyordu ve dünyanın her yerinden ziyaretçiler geliyordu. Tapınaktaki kutsal kaynağın adı Kastalia, ırmağın adı da Kephissos’du.

İsimlerinden biriside Phoibos’tur. Phoibos ışıldayan anlamına gelmektedir.

Tanrılar ve insanlar arasında bağlar kurardı. İnsanlara tanrıların isteklerini bildirirdi ve onlarla nasıl iyi geçineceklerini anlatırdı.

Apollon’un ağacı defnedir. Kutsal hayvanları yunus ve kargadır.

Apollon’un Ailesi

Apollon’un ailesi Roma ve Yunan versiyonları arasında biraz farklıdır. Roma versiyonunda ebeveynleri Jüpiter ve Latona vardır (Jüpiter Zeus’un Roma versiyonudur) ve ikiz kız kardeşi Artemis yerine Diana’dır. Roma versiyonunda çocuklarının Asklepios, Orpheus, Trolius ve Aristaeus olduğu söylenir. Hiç evlenmemiştir ama çok sevgilisi vardır.

Apollon’un Kökeni

Sonunda Yunan mitolojisinde en çok ibadet edilen tanrılardan biri haline gelmesine rağmen, kökenleri Yunanistan’ın dışına taşmıştır. Apollon’a ilk kez Anadolu’da ibadet edildiği bilinmektedir ve ilk rolünün aslında çobanların koruyucusu olduğu düşünülmektedir.

Yine de Yunanlılar Apollon’a ibadet eden son kişiler değillerdi. Romalılar tarafından fethedildikten sonra, Yunan tanrılarının çoğu Romalılar tarafından kabul edildi. İsimleri sık sık değiştirildi, ancak mitleri ve sembolizmleri aynı kaldı.

Apollon, Roma mitolojisinde aynı isme sahipti, ancak ailesi Jüpiter ve Latona ve ikiz kız kardeşi Diana idi.

Apollon ile İlgili Efsaneler ve Hikayeler

Apollon’u anlatan efsanelerin hepsi büyük maceralar içermektedir. Bu mitlerin Yunanca versiyonlarını inceleyeceğiz. Roma versiyonları isimler ve yerler dışında neredeyse aynıdır.

Apollon’un Doğumu

Apollon’u anlatan popüler efsanelerden biri, doğumunun hikayesidir. Apollon’un annesi Leto, annelik tanrıçasıydı. Zeus’u baştan çıkardı ve ikizlere hamile kaldı.

Ancak Zeus’un karısı Hera, bu olayı duyduğunda çok  sinirlendi ve Leto’nun doğum yapmak için bir sığınak bulamamasını sağladı. Hera, kendi kızı olan doğum tanrıçası Eileithyia‘yı, Leto’nun doğumuna yardım etmekten bile alıkoydu.

Zeus, Leto’nun yaşadığı acıyı gördü ve bir yere sığınabilmesi için onu bıldırcın haline getirdi. Leto, Delos olarak bilinen küçük bir ada bulana kadar Yunanistan’ın her yerini aradı. Hera’nın gönderdiği rüzgar ve dalgalar Leto’nun adaya yerleşmesini durduramadı.

Leto, korkunç doğum sancılarıyla dokuz gün dokuz gece acı çekti. Onuncu günde küçük bir göle gitti ve bir palmiye ağacına yaslandı. Kemerini gevşetti ve Yunan av tanrıçası olacak olan Artemis’i tek başına doğurdu.

Artemis doğar doğmaz yeni bir role büründü ve annesine kardeşi Apollon’un doğumunda yardımcı oldu. Doğum tanrıçası Eileithyia’nın yerini aldı. Bu yüzden Artemis doğum tanrıçası olarak da bilinir.

Müzik Tanrısı Apollon

Apollon’un neden müzik tanrısı olarak tanındığını söyleyen bir efsane vardır. Bu efsane Parnassus Dağı‘nda yaşayan bir Python‘u anlatarak başlar. Phyton dev bir yılandı ve gittiği her yerde iğrenç bir koku bırakıyordu. Ayrıca onunla karşılaşan herkesi öldürüyordu.

Apollon henüz doğmuştu, ancak sadece dört günlükken bile güçlü ve yetenekliydi. Ona demirci Hephaestus‘tan altın oklarla gümüş bir yay verildi. Apollon, Yunanlılara zulmeden ve hamileyken annesini takip eden, Python’dan intikam almak istedi.

Apollon ve Python

Apollon Python’un mağarasına gitti. Mağaraya girerken, genç çocuğun peşinden gelmesine sinirlenen canavar tarafından karşılandı. Python, Apollon’a saldırdı ve onu yakalamaya çalıştı ama Apollon daha hızlıydı. Python’a bir ok attı ve alnında deldi.

Python acı içinde o kadar yüksek sesle çığlık attı ki bütün Yunanistan bunu duydu. Kendini kurtarmak için elinden geleni yaptı ama başaramayarak öldü.

Apollo, Yunanlıları Python’dan kurtardığı için çok heyecanlıydı. Lirine uzandı ve herkesin duyması için bir zafer şarkısı çaldı. Şarkı o kadar mükemmeldi ki, ona müzik tanrısı unvanını kazandırdı.

Şarkı tamamlandıktan sonra genç çocuk kurbanının cesedini aldı ve Parnassus Dağı’nın eteklerine gömdü. Bunun üzerine, ülkedeki en ünlü kehanet haline gelecek olan Delphi kehanetini inşa etti.

Korkunç Python’u öldürmüş olsa da, eylemleri Olimpos Dağı yasaları tarafından bir suç olarak kabul edildi. Zeus, Delphi’de Pythian Oyunları‘nı başlatmasını emrederek onu cezalandırdı. Atletik ve müzikal yarışmalar vardı ve Apollo bazılarına katıldı. Oyunlar daha sonra her dört yılda bir Apollo onuruna düzenlendi.

Daphne (Dafni) ve Apollon: Defne Ağacının Hikayesi

Daphne, Irmak tanrısı Peneios’un kızıydı. Babası dede olmak istiyordu fakat Daphne “Babacığım ben evlenmek istemiyorum. Diana gibi olmak istiyorum.” derdi.

Daphne başına buyruk birisiydi, aşktan ve evlilikten nefret ederdi.

Bir gün Daphne koruya gitmişti. Bacaklarına kadar inen bir elbise giymişti kolları açık ve saçları dağınıktı. Apollon onu gördü ve görür görmez aşık oldu. “Güzel bir elbise giyse ve saçlarını toplasa ne kadar çekici olur” diye düşündü.

Bunları duyan Daphne korkudan kaçmaya başladı. Çünkü tanrılarla evlenen ölümlülerin hikayesini biliyordu. Ya kendileri ya da doğurdukları çocuklar öldürülmüştü.

Daphne kaçarken Apollon “Kaçma seni seviyorum. Ben bir çoban parçası değilim. Bugüne bugün bir tanrıyım.” diye bağırıyordu.

Hızla koşan Daphne babasının ırmağına geldiğini görünce “Baba, kurtar beni!” diyerekten haykırdı. Tam ırmağın sularına atlayacakken hareket edemediğini fark etti. Olduğu yere sabitlenmişti. Ayakları kıpırdamıyordu ve kollarından dallar ve yapraklar fışkırmaya başladı. Olduğu yere kök salmaya başladı. Daphne bir defne ağacı olmuştu.

Daphne ve Apollon

Apollon onun ağaca dönüşmesini üzüntüyle gördü. “Benim olamadan kaybettim seni” diye bağırdı. “Bari bundan sonra benim ağacım defne olsun. Savaşta kazananlar başlarına bu ağacın yapraklarından çelenkler taksınlar. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçsin” dedi.

Apollon’un Görünümü

Apollon’un edebiyatta birkaç betimlemesi vardır, ancak bize neye benzediğine dair iyi bir fikir verecek kadar ayrıntılıydılar. Tanrının sanatsal temsillerinde, altın saçlı genç ve yakışıklı bir adam olarak gösterilir.

Diğer erkek tanrıların aksine, Apollon’un sakalı yoktur ve genellikle kafasında bir defne yaprağı tacı ile gösterilir.

Apollon’un Sembolleri

Apollon, yay ve oklar, müzik aleti lir ve yılan Python ile savaşıyla ilişkili birçok sembolü vardır. Ayrıca, defne dallarından yapılan ve başa takılan çelenk Apollon’un sembolüdür.

Ağacı defnedir. Kutsal hayvanları yunus ve kargadır.

Apollon Tapınağı

Aydın, Yenihisar ilçe merkezindedir. Didyma aslında bir antik kent değil, kutsal bir mahaldir. Miletos’tan gelen kutsal yol ile bağlantıya sahip Didyma bir kehanet merkezidir.

Didyma ile ilgili ilk yazılı kaynak Herodot’tur. Herodot M.Ö. 600’lerde Mısır Kralı II. Nekho ve Lidya Kralı Kroisos’un Didyma’daki Apollon mabedine adaklar sunduklarını nakleder. Arkaik devirde çok ünlü olan Apollon’un kutsal yeri Persler tarafından M.Ö. 494’de yakılmıştır.

Melike Cezayiroğlu

Hacettepe Üniversitesi'nde Pazarlama Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Sosyal Medya Pazarlama Uzmanı olarak bir ajansta görev almıştır. 2020 yılından itibaren Webional ve Seotional içerik sitelerinde Dijital İçerik Yöneticisi olarak görev almaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu