Cumhuriyet TarihiTürk Savaş Tarihi

Sakarya Meydan Muharebesi Hakkında Tüm Bilgiler

Sakarya Meydan Muharebesi Öncesinde Yaşanan Gelişmeler ve Muharebenin Sebepleri

İkinci İnönü Muharebesinden yaklaşık üç ay sonra, 10 Temmuz 1921’de genel bir seferberlik ilan etmiş olan Yunan orduları, Türk cephelerine karşı güçlü bir taarruz başlatmışlardı. Bu sırada Türk ordusunun başlıca kuvvetleri Eskişehir-Kütahya ve Altıntaş mevkilerinde bulunuyordu. Yunan Ordusu ise Bursa ve Uşak’ın doğusunda üç kolordu halinde konuşlanmış durumdaydı. Yunanların genel taarruzu ile başlayan Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, on beş gün kadar sürmüş, Türk Orduları ancak 25 Temmuz 1921 tarihinde Sakarya’nın doğusuna çekilebilme imkânı bulmuştu. 

Yunan ordularının, Anadolu içlerinde ilerlemeye başlaması çok geçmeden, Meclis’te kötümser nutukların atılmasına sebebiyet vermişti. Meclis üyelerinin bazıları açıkça ifade edemeseler de ülkenin içinde bulunduğu mevcut durumun sorumlusu olarak Mustafa Kemal’i görüyorlardı. En nihayetinde Mersin milletvekili olan Selahattin Bey, kürsüden yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal’in orduların başına geçmesini istemiştir. Bunun üzerine 4 Ağustos 1921 tarihinde, TBMM’ye sunulan önerge ile Mustafa Kemal resmi ve fiili olarak Türk ordularının başkomutanı olmuştur.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin en önemli sebebi şüphesiz Türk ordularının Eskişehir-Kütahya dolaylarında tutunamamış olması ve Yunan ordularının Ankara’yı işgal etme istekleriydi. Bu arzu Yunan tarafında öyle derindi ki, Yunan başkomutanı General Papulas, ilk olarak bu harekâta karşı çıksa da “Ankara Fatihi” olma düşüncesi zamanla onu da cezbetmeye başlamıştı.

Sakarya Meydan Savaşı

Eskişehir-Kütahya muharebelerinin ardından Türk orduları, Mustafa Kemal’in emriyle Sakarya Nehri doğusuna çekilmişti. Yunan ordularını bölmek amacıyla, Mustafa Kemal, ünlü “Hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” sözlerini söyleyerek, muharebenin geniş bir alana yayılması emrini vermiştir. 

22 Temmuz 1921 tarihine gelindiğinde, Türk ordusu belirlenen tertipte geri çekilmeye başladı. Yunan birlikleri taarruz etmek amacıyla gerekli pozisyonu alabilmek için 9 gün boyunca, Türk orduları ile karşılaşmadan ilerledi. İleri harekâtlarına ancak 14 Ağustos’ta başlayabilmişlerdi. Bu gecikme, Yunan taarruzunun karakterini derinden etkiledi ve baskın olma özelliğini kaybettirdi. 23 Ağustos itibariyle Yunan birlikleri, 1. Kolordu kuvvetleri ile Haymana ve 2. Kolordu kuvvetleri ile Mangal Dağı civarına kuşatıcı özellikte taarruza başladı. Fakat bu taarruzlar bir sonuç vermedi.

2 Eylül’de Yunan birlikleri Ankara’ya giden yolda stratejik bir mevkii olan Çal Dağı’nı ve civarını ele geçirdiler. Fakat bu noktadan sonra Türk birlikleri, geri çekilmeyi bırakarak savunma yapmaya başladı. Buna karşılık Yunan orduları, 9 Eylül’e kadar Türk ordusunu yarma teşebbüslerinde bulunsalar da bundan bir sonuç elde edemeyerek, savunma yapmaya karar verdiler. 10 Eylül’de başlayan Türk ordusu genel taarruzu, 13 Eylül’e kadar devam etti. Bu taarruzlar karşısında Yunan birlikleri Eskişehir-Afyon hattının doğusuna çekilerek burada yeniden savunma pozisyonu aldılar. Bu çekilmeyle birlikte, düşman işgali altında buluna Sivrihisar, Bolvadin, Çay ve Aziziye kurtarılmıştır. Muharebe 22 gün ve gece boyunca devam etmiş ve 100 km uzunluğunda geniş bir arazide cereyan etmiştir.

Sakarya Meydan Muharebesi Sonrasında Yaşanan Gelişmeler ve Savaşın Sonuçları

Sakarya Meydan Muharebesinde Türk ordusu çok fazla subay kaybetmişti. Bu nedenle bu muharebe “Subaylar Muharebesi” olarak da anılmaktadır. Muharebenin ardından Yunan birlikleri için geri çekilmekten başka seçenek kalmamıştır. Fakat bu geri çekiliş esnasında yaptıkları yağmacılık ve kundaklamalar, yaklaşık bir milyon civarında Türk insanının evsiz kalmasına sebep olmuştur.

Savaşın kazanılması, Türk Milletinin bağımsızlığa olan inancının artmasını sağlamış, İstanbul camilerinde muharebede hayatını kaybeden askerlerin ruhuna mevlitler okutulmuştur. Muharebe sonuçlanana kadar, Ankara hükümetine karşı mesafeli bir duruş sergileyen İstanbul basınında bile bir sevinç duygusu uyanmıştır.

Türklerin, II. Viyana Kuşatması ile başlayan geri çekilmeleri, 13 Eylül 1921 tarihinde, bu savaş itibariyle sona ermiştir. Kafkas Cumhuriyetleri’yle, Kars Antlaşması imzalanırken; Fransızlarla, Ankara Antlaşması imzalanmıştır. Savaşın neticesinde Yunanistan savunmaya geçmiş ve Antalya civarında bulunan İtalyanlar, Anadolu’yu terk etmişlerdir.

Melike Cezayiroğlu

Hacettepe Üniversitesi'nde Pazarlama Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Sosyal Medya Pazarlama Uzmanı olarak bir ajansta görev almıştır. 2020 yılından itibaren Webional ve Seotional içerik sitelerinde Dijital İçerik Yöneticisi olarak görev almaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu