Pearl Harbor Saldırısı Nasıl Gerçekleşti?

Pearl Harbor saldırısı ,7 Aralık 1941’de Japonya’nın, Pearl Harbor’daki ABD üssüne yaptığı baskındır. Bu saldırı sonucunda Amerika Birleşik Devletleri, 8 Aralık 1941’de Japonya’ya savaş ilan ederek resmen 2. Dünya Savaşı’na dahil olmuştur.

Bu yazımızda ABD’nin 2. Dünya Savaşı’na girmesini sağlayan Pearl Harbor saldırısını tüm yönleriyle ele alacağız.

Pearl Harbor Nerededir? Pearl Harbor’ın Önemi Nedir?

Pearl Harbor, ABD’ye bağlı Hawai’nin güney kıyısında bulunan Oahu Adası’nda bir deniz üssüdür. ABD, Pearl Harbor’ı askeri faaliyetleri için kullanmaktadır. ABD deniz kuvvetleri ve uçak üsleri Pearl Harbor’da konuşlandırılmıştı.

Üslerde radyo kuleleri, akaryakıt ikmal istasyonları, silah depoları ve ABD askeri personeli bulunmaktaydı.1941 yılında Pearl Harbor, ABD’nin tüm deniz filosunu barındırabilecek kadar genişletilmiştir.

ABD’nin batı sahilleri için önemli bir savunma limanı görevi görmüştür. Japonlar içinse konumu bakımından oldukça tehditkar bir savaş üssü olarak görülmektedir.

Pearl Harbor Saldırısı’nın Nedenleri Nelerdir?

Batılı devletler Japonya’ya karşı ırkçı bir bakış açısına sahipti. Japonlar Avrupalı devletlerin kendilerini ikinci sınıf olarak gördüklerini düşünüyorlardı. Halbuki Japonya birinci sınıf bir orduya sahipti ve bunu kanıtlayarak dünyada daha çok söz sahibi olmak istiyordu.

1930’lu yıllar boyunca Japonya Çin’e karşı saldırgan bir politika izlemeye başlamıştır. Sanayisi için hammadde arayışlarına girişmiş, 1931 yılında Çin’in kömür ve demir bakımından zengin olan Mançurya bölgesini ele geçirmiştir.

1937’de Çin’in iç kesimlerine doğru ilerlemeye başlamıştır. ABD o yıllarda kendisini Çin’in koruyucusu olarak görmekteydi ve Japonya’nın bu işgali ABD’nin tepkisini çekti.

1940’da Batı dünyası tüm dikkatini Almanların Avrupa’daki saldırılarına odaklamıştı. Bunu bilen Japonya daha fazla savaş odaklı düşünmeye başlamıştır. Eylül 1940’da Üçlü Pakt imzalandı.

Bu anlaşmayla Japonya, Almanya ve İtalya arasında ittifak sağlandı. 1941 yazında Japonya daha çok güç kazanmaya başladı. Tayland’ı, Singapur’u, Rusya’nın Sibirya eyaletlerini, Burma’yı, Hollanda Doğu Hintleri’ni ve Filipinler’i işgal etmekle tehdit ediyordu.

Japonya Asya’daki etkisini artırırken ABD, Japonya’yı karşısına almak istemiyordu. ABD Almanya’nın Avrupa’daki tedidiyle ilgilenmekteydi ve Asya’da bir çatışmaya girmekten kaçınıyordu.

Japonya ile olan sorunlarını diplomatik görüşmelerle çözmeye çalışıyordu. 1940’da Japonya’ya çelik, jet yakıtı gibi ürünlerin ihracatına bir takım kısıtlamalar getirdi.

1941’de Japonların Fransız sömürgesi Vietnam’ı işgal etmesi ABD ambargolarının boyutunu artırdı. Japonya’ya petrol ihracatı durdurulmuştur.

18 Ekim 1941’de Japonya’da, aşırı sağcı ve milliyeçi bir hükümet iktidara geldi. Hideki Tojo başbakan seçildi. ABD ambargolarıyla, Japonların petrol rezervleri tükenmeye başlamıştı. Bu durum Japonya’yı savaş ve barış arasında bir seçim yapmak zorunda bırakmıştır.

ABD istihbaratı, Japonların kendilerine karşı sürpriz bir saldırıda bulunacağına dair kanıtlar toplamıştı. Diplomatik çabalar sonuçsuz kaldığı zaman Japonya’nın saldıracağını tahmin ediyorlardı. 

10 Kasım 1941’de Japonlar ABD’ye son bir teklifte bulundu. ABD bu teklifi kabul etmedi ve alternatif bir teklifte bulundu. Japonların bu teklifi reddetmesiyle iki ülke arasında diplomasi sona erdi.

Japonya Pearl Harbor Saldırısı’na Nasıl Hazırlandı?

Japon deniz kuvvetleri komutanı Amiral Yamamoto eğer Pasifik’te bir başarı kazanacaksak doğrudan ABD’nin şahdamarına saldırmalıyız diye düşünüyordu. Bunun tek yolu Pearl Harbor’daki ABD Pasifik filosuna saldırıp yok etmekti.

1941 yılı başlarında Japonya, Pearl Harbor Baskını için taktiksel hazırlıklara başlamıştı. Savaş pilotları saldırı için eğitiliyordu. Pearl Harbor’ın sığ sularındaki gemilere zarar verebilmek için ahşap torpidolar ve yeni saldırı metotları geliştirdiler.

Hawai’de yaşayan yerel halktan Japon asıllı olanların ajanlık yapması sonucu ABD Pasifik filosuyla ilgili önemli istihbaratlar toplandı. Japonların Pearl Harbor planı sürprize dayalıydı. Saldırının gizliliğini korumak için özel önlemler alındı.

Kasım ayında ABD ile müzakereler devam ederken Japonya, otuz gemilik özel bir görev gücünü Kuril Adaları’nda toplamıştı. 6 adet uçak gemisinde 408 uçak göreve hazırdı.

2 Aralık 1941’de saldırı planı onaylandı ve filo Pearl Harbor’a doğru yola çıktı. Amiral Yamamoto başarılı olma şanslarını %50 olarak görmekteydi. Bu ona göre oldukça yüksek bir orandı.

Pearl Harbor Saldırısı

7 Aralık 1941 günü sabah saat 07:53’te, Japon bombardıman uçaklarının ilk dalgası Pearl Harbor’a ulaştı. Torpido uçakları, bombardıman uçakları,avcı uçakları ve kamikaze uçaklarının bulunduğu 183 uçaklık bir filoydu. Hawai’de bir Pazar sabahıydı.

Hava oldukça güzel ve açıktı. Japon uçakları karşılarında düşman uçaklarını görememişti. Bu saldırıyı beklediklerinden de daha az bir kayıpla gerçekleştireceklerini düşündüler. Japon pilotlar hedeflerine doğru rahatça dalış yaparak saldırıya geçtiler.

İlk olarak havaalanları hedef alındı. 180 ABD uçağı yerdeyken yok edildi ve yalnızca 6 ABD savaş uçağı Japon uçaklarına karşı koymak için havalanabilmişti. Uçaksavarlar sabotaja karşı kitli bulunduğu için kullanılamıyordu. Japonlar havaalanlarına yapılan saldırıdan sonra limana demirlenmiş savaş gemilerine saldırıya başladı.

Saldırının ilk 30 dakikasında ABD Pasifik filosuna büyük hasar verildi. İkinci bir dalga saat 08:50’de limana, havaalanına ve sahilde bulunan tesislere saldırıya başladı.

İkinci dalga ilkine göre aha az başarılı olsa da yine de ağır hasara yol açtı. ABD askerleri saldırıya hazırlıksız yakalanmalarına rağmen cesurca saldırıya karşı koymaya çalıştılar. ABD Pasifik filosunun neredeyse tamamı Pearl Harbor’da bulunmaktaydı. 

ABD birliklerinin, uçaklarının ve uçaksavarlarının hazırlıksız durumu, savunmayı imkansız hale getiriyordu. Saldırı Saat 9:45’e kadar devam etti.

Saldırı sona erdiğinde ortaya çıkan tablo ABD için dehşet vericiydi. Japonlar, ABD Pasifik filosuna büyük bir darbe indirmişti. Japonların büyük bir başarı kazandığına dair kimsenin şüphesi yoktu. 2403 ABD askeri hayatını kaybetmiş, 1178’i de yaralanmıştı.

ABD’nin Pearl Harbor’daki uçak filosunun neredeyse tamamı kullanılamaz hale getirilmişti. 188 ABD uçağı yok edilmiş, 155 uçak ağır hasar almıştı.

Japon saldırısı sonucu Pasifik filosundan 19 gemi batırıldı veya ciddi şekilde hasar gördü. Arizona ve Oklahoma savaş gemileri büyük can kayıplarıyla birlikte ağır bir şekilde tahrip edildi. Diğer altı savaş gemisi de çeşitli derecelerde hasar gördü.

Japon tarafından 29 ila 60 uçak düşürüldü. 5 cep denizaltısı batırıldı. 55 havacı ve 9 denizaltı personeli hayatını kaybetti.

Pearl Harbor Saldırısı’nın Sonuçları Nelerdir?

2. Dünya Savaşı’na girmekte çekingen bir tavır izleyen Amerika Birleşik Devletleri, Pearl Harbor Saldırısı sonucunda 8 Aralık 1941’de Japonya’ya savaş ilan ederek resmen savaşa dahil olmuştur.

Amerikalıların bir kısmı Avrupalıların savaşının kendilerini ilgilendirmediğini düşünümekteydi. Pearl Harbor Saldırısı,  savaşı destekleyenler ve savaş karşıtları olarak bölünmüş olan ABD ulusunu Japonya’ya karşı birleşmiştir. Bir başka deyişle Japonya uyuyan devi uyandırmıştır.

1942 yılında başkan Franklin Roosevelt, bütün Amerikalı Japonların tutuklanması ve gözaltına alınmasına dair kararı imzalamıştır.

Pearl Harbor Saldırısı ABD’nin tüm sanayisi ve ekonomisiyle 2.Dünya Savaşına odaklanmasını sağlamıştır. ABD müttefiklerine yaptığı askeri yardımlar ve silah destekleriyle Almanya, İtalya ve Japonya’nın 1945’te kesin olarak yenilmesini sağlayarak savaş sonucuna ciddi bir şekilde etki etmiştir.

Pearl Harbor Saldırısı Filmleri

Pearl Harbor Saldırısı, Amerikan-Japon ortak yapımı Tora!Tora!Tora! (1970)  filmi ve Amerikan yapımı Pearl Harbor filmi (2001) ile sinemaya taşınmıştır.